top of page

Rezonans değerleri bir nevi kimlik kartı gibidir.
Tüm biyolojik ve mekanik sistemlerde bu KİMLİK KARTI mantığı işlemektedir görünüyor.
Burada odaklanacağımız özellik
BİYOLOJİK MOLEKÜLLERİN kimlik uyuşmasının nasıl sağlanabildiği üzerine olacak.
MOLEKÜLER ORBİTAL ALIŞVERİŞ TEORİSİ sayesinde diyebiliriz başlangıç olarak.
Elektronlar bir nevi bizim zamanımıza göre aynı anda BİRDEN FAZLA YERDE bulunarak yani de-lokalize olarak molekülün formasyonunu sürekli salınır halde görünmesine yani mezomeric rezonans yasalarına tabi biçimde birden fazla formasyona bürünmesine sebep olmaktadır.
Tüm BİYOLOJİK SALINIM esası burada yatıyor.
Biyolojik sinyalleşme hücre içi ve dışı ile alakadar tüm süreçlerde yer alıyor.
Sinyalleşme hususu;
Gerek mutasyon, modifikasyon, kinaz ve fosforilasyon, gerekse JAK-STAT, ubikuitinasyon ve proteaz gibi yüzlerce hücre içi ve dışı işlemi yöneten ve sürdüren bir sinyalleşme hususu söz konusu.
Tüm iletişim elektron ve iyon yükleri vasıtası ile gerçekleşiyor görünüyor.
Metabolik bir sinyalleşme olsa dahi durum böyle.
Ancak moleküllerin İŞLEVSEL formülizasyonu ile FORMASYON formülizasyonu ayrı ayrı ele alınması gereken konular.
Moleküler işlevler tüm bu sinyalleşme prosedürleri ile gerçekleşirken, moleküler formasyonları da başka sinyalleşme süreçleri yönetiyor.
Devamı gelecek...
Frekans ilişkisi nasıl kuruluyor. Ve daha sonra da bilincin frekansı konusuna odaklanacağız. Yani uzaktan duyma bilme algılama bilgi iletme vs.
Burada odaklanacağımız özellik
BİYOLOJİK MOLEKÜLLERİN kimlik uyuşmasının nasıl sağlanabildiği üzerine olacak.
MOLEKÜLER ORBİTAL ALIŞVERİŞ TEORİSİ sayesinde diyebiliriz başlangıç olarak.
Elektronlar bir nevi bizim zamanımıza göre aynı anda BİRDEN FAZLA YERDE bulunarak yani de-lokalize olarak molekülün formasyonunu sürekli salınır halde görünmesine yani mezomeric rezonans yasalarına tabi biçimde birden fazla formasyona bürünmesine sebep olmaktadır.
Tüm BİYOLOJİK SALINIM esası burada yatıyor.
Biyolojik sinyalleşme hücre içi ve dışı ile alakadar tüm süreçlerde yer alıyor.
Sinyalleşme hususu;
Gerek mutasyon, modifikasyon, kinaz ve fosforilasyon, gerekse JAK-STAT, ubikuitinasyon ve proteaz gibi yüzlerce hücre içi ve dışı işlemi yöneten ve sürdüren bir sinyalleşme hususu söz konusu.
Tüm iletişim elektron ve iyon yükleri vasıtası ile gerçekleşiyor görünüyor.
Metabolik bir sinyalleşme olsa dahi durum böyle.
Ancak moleküllerin İŞLEVSEL formülizasyonu ile FORMASYON formülizasyonu ayrı ayrı ele alınması gereken konular.
Moleküler işlevler tüm bu sinyalleşme prosedürleri ile gerçekleşirken, moleküler formasyonları da başka sinyalleşme süreçleri yönetiyor.
Devamı gelecek...
Frekans ilişkisi nasıl kuruluyor. Ve daha sonra da bilincin frekansı konusuna odaklanacağız. Yani uzaktan duyma bilme algılama bilgi iletme vs.

Titreşimler Hayatımızı değiştirecek!
Ropörtaj!
Ropörtajın tümüne ulaşmak isteyen titreşimsel mevzuları merak nedenler için.
Sevgiler
https://www.indyturk.com/node/529376/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/ses-titre%C5%9Fimleri-hayat%C4%B1m%C4%B1z%C4%B1-de%C4%9Fi%C5%9Ftirecek
Sevgiler
https://www.indyturk.com/node/529376/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/ses-titre%C5%9Fimleri-hayat%C4%B1m%C4%B1z%C4%B1-de%C4%9Fi%C5%9Ftirecek

Rezonans gerçeği!
Günümüzde tüm bilim alanları özellikle moleküler biyoloji ve sinir bilim alanları Eğer frekanslar titreşimler ve rezonans bilgileri ışığında ele alınacak olursa olay tamamiyle farklılaşmaktadır.
Zira Bizler ana akım bilimde Gördüğümüz her türlü şekl-i ifadeyi TEK BOYUTLU olarak görüyor olmamıza rağmen rezonans dünyasında MEZOMERİK izoform olarak adlandırılan birden fazla formun aynı anda ifade edilmesi söz konusudur. Burası çok önemli!!!
İşte bu bakış açısıyla, yani bize görünenden daha ötede bir titreşim ve formasyon farklılığı olan alt kuantum dünyada olanları anlamak ancak frekans bilimi, titreşim bilimi ve rezonans bilimi sayesinde olmaktadır ve bu tamamıyla bir mühendislik konusudur.
Tıbbi ve Biyomedikal her türlü konu bu mühendisliğin bakış açısından çıkan datalara göre değerlendirilmelidir.
özetle her yerde görülen çizimler ve sayısal değerler AN (PİCO, FEMTO, ATTOsn) içerisinde gördüğümüz tek forma aittir.
Oysa moleküler dünyada form *AN* dediğimiz zaman parçası içerisinde trilyonlarca kez şekil değiştirmektedir ve buna sebep olan elektronların ise
DE-LOKALİZE olma hali ise daha sonra anlatmaya çalışacağım alt kuantum dünyadaki REZONANS İLETİŞİM ilkelerini açıklamaktadır.
Bunlara π rezonans bulutları denmektedir.
Antioksidan etkili olan indol türevi moleküler bileşiklerin iletişim temelini oluşturmaktadır.
Şimdilik sevgiler
Zira Bizler ana akım bilimde Gördüğümüz her türlü şekl-i ifadeyi TEK BOYUTLU olarak görüyor olmamıza rağmen rezonans dünyasında MEZOMERİK izoform olarak adlandırılan birden fazla formun aynı anda ifade edilmesi söz konusudur. Burası çok önemli!!!
İşte bu bakış açısıyla, yani bize görünenden daha ötede bir titreşim ve formasyon farklılığı olan alt kuantum dünyada olanları anlamak ancak frekans bilimi, titreşim bilimi ve rezonans bilimi sayesinde olmaktadır ve bu tamamıyla bir mühendislik konusudur.
Tıbbi ve Biyomedikal her türlü konu bu mühendisliğin bakış açısından çıkan datalara göre değerlendirilmelidir.
özetle her yerde görülen çizimler ve sayısal değerler AN (PİCO, FEMTO, ATTOsn) içerisinde gördüğümüz tek forma aittir.
Oysa moleküler dünyada form *AN* dediğimiz zaman parçası içerisinde trilyonlarca kez şekil değiştirmektedir ve buna sebep olan elektronların ise
DE-LOKALİZE olma hali ise daha sonra anlatmaya çalışacağım alt kuantum dünyadaki REZONANS İLETİŞİM ilkelerini açıklamaktadır.
Bunlara π rezonans bulutları denmektedir.
Antioksidan etkili olan indol türevi moleküler bileşiklerin iletişim temelini oluşturmaktadır.
Şimdilik sevgiler

Müziğin en büyük amacı, kişinin ruhunu İlahi Doğasına bağlamaktır, salt eğlence değil!
Ve Kalp atışlarınız dinlediğiniz müziği taklit eder:
Darbeyn isimli makamı bilen var ise (darb kavramından doğan-Kalbin vuruları yani darb'larından etki alan)
Kalp atışlarınız dinlediğiniz müzikle senkronize olur. Aslında araştırmalar, müziğin temposunun ve yoğunluğunun kalp atış hızınızı ve hatta nefes alma düzeninizi etkileyebileceğini göstermektedir.
Örneğin, hızlı tempolu, hareketli müzik dinlediğinizde, kalp atış hızınız şarkının ritmini ve enerjisini taklit ederek artma eğilimindedir. Tersine, yavaş, sakinleştirici müzik kalp atış hızınızı düşürebilir ve rahatlamayı teşvik edebilir.
Bu fenomen, müziğin kalp atışı ve nefes alma gibi istemsiz bedensel işlevleri kontrol eden otonom sinir sistemini etkilemesi nedeniyle meydana gelir.
Bu nedenle rahatlatıcı müzik genellikle stresi azaltmak için terapötik ortamlarda kullanılırken, yüksek enerjili müzik adrenalin ve enerjiyi artırmak için egzersizlerde popülerdir. Müzik, farkına bile varmayabileceğimiz şekillerde bedenle uyum sağlama gücüne sahiptir!..
Darbeyn isimli makamı bilen var ise (darb kavramından doğan-Kalbin vuruları yani darb'larından etki alan)
Kalp atışlarınız dinlediğiniz müzikle senkronize olur. Aslında araştırmalar, müziğin temposunun ve yoğunluğunun kalp atış hızınızı ve hatta nefes alma düzeninizi etkileyebileceğini göstermektedir.
Örneğin, hızlı tempolu, hareketli müzik dinlediğinizde, kalp atış hızınız şarkının ritmini ve enerjisini taklit ederek artma eğilimindedir. Tersine, yavaş, sakinleştirici müzik kalp atış hızınızı düşürebilir ve rahatlamayı teşvik edebilir.
Bu fenomen, müziğin kalp atışı ve nefes alma gibi istemsiz bedensel işlevleri kontrol eden otonom sinir sistemini etkilemesi nedeniyle meydana gelir.
Bu nedenle rahatlatıcı müzik genellikle stresi azaltmak için terapötik ortamlarda kullanılırken, yüksek enerjili müzik adrenalin ve enerjiyi artırmak için egzersizlerde popülerdir. Müzik, farkına bile varmayabileceğimiz şekillerde bedenle uyum sağlama gücüne sahiptir!..

Bitkiler ve Müzik Etkileşimi: Sağlık Üzerindeki Etkileri
Müzik, yalnızca insanlar üzerinde değil, bitkiler üzerinde de çeşitli etkiler yaratmaktadır. Bu etkileşim, bitkilerin büyüme hızı, gelişim şekli ve genel sağlığı üzerinde önemli sonuçlara yol açabilmektedir.
Araştırmalar, müziğin bitkilerin kök gelişimi, yaprak büyümesi ve çiçeklenme süreçlerine olumlu katkılar sağladığını ortaya koymuştur. Özellikle klasik müzik, bitkilerin büyüme hızını artırabilirken, ağır metal müzik gibi bazı türlerin bitkilerin gelişimini olumsuz etkileyebileceği gözlemlenmiştir. Bunun nedeni, müziğin bitkilere iletilen ses dalgalarının, hücresel düzeyde titreşimler yaratmasıdır. Bu titreşimler, bitkilerin besin alımını ve su emilimini olumlu yönde etkileyebilir.
Bitkilerle müzik etkileşimi, yalnızca bitkilerin sağlığı için değil, aynı zamanda insanların ruh hali ve genel sağlıkları için de önemlidir. Doğada bulunan bitkilerin yanına müzik eşliğinde zaman geçirmek, stres seviyelerini azaltabilir ve zihinsel sağlığı olumlu yönde etkileyebilir. Araştırmalar, doğa ile iç içe olmanın, müzik dinlemenin ve bitkilerle zaman geçirmenin, depresyon ve kaygı gibi ruhsal bozuklukların semptomlarını hafifletebileceğini göstermektedir.
Sonuç olarak, bitkiler ve müzik arasındaki etkileşim, hem bitkilerin sağlığı hem de insanların psikolojik durumu üzerinde önemli etkilere sahiptir. Bitkilerin büyüme süreçlerini desteklemek ve insanların ruh sağlığını iyileştirmek için bu etkileşimi daha fazla incelemek, gelecekte tarımsal uygulamalar ve terapötik yöntemler için yeni yollar açabilir. Bu alanda daha fazla araştırma yapılması, bitkilerin büyüme süreçlerinin yanı sıra insan sağlığına olan katkılarını da derinlemesine anlamamıza yardımcı olacaktır.
Araştırmalar, müziğin bitkilerin kök gelişimi, yaprak büyümesi ve çiçeklenme süreçlerine olumlu katkılar sağladığını ortaya koymuştur. Özellikle klasik müzik, bitkilerin büyüme hızını artırabilirken, ağır metal müzik gibi bazı türlerin bitkilerin gelişimini olumsuz etkileyebileceği gözlemlenmiştir. Bunun nedeni, müziğin bitkilere iletilen ses dalgalarının, hücresel düzeyde titreşimler yaratmasıdır. Bu titreşimler, bitkilerin besin alımını ve su emilimini olumlu yönde etkileyebilir.
Bitkilerle müzik etkileşimi, yalnızca bitkilerin sağlığı için değil, aynı zamanda insanların ruh hali ve genel sağlıkları için de önemlidir. Doğada bulunan bitkilerin yanına müzik eşliğinde zaman geçirmek, stres seviyelerini azaltabilir ve zihinsel sağlığı olumlu yönde etkileyebilir. Araştırmalar, doğa ile iç içe olmanın, müzik dinlemenin ve bitkilerle zaman geçirmenin, depresyon ve kaygı gibi ruhsal bozuklukların semptomlarını hafifletebileceğini göstermektedir.
Sonuç olarak, bitkiler ve müzik arasındaki etkileşim, hem bitkilerin sağlığı hem de insanların psikolojik durumu üzerinde önemli etkilere sahiptir. Bitkilerin büyüme süreçlerini desteklemek ve insanların ruh sağlığını iyileştirmek için bu etkileşimi daha fazla incelemek, gelecekte tarımsal uygulamalar ve terapötik yöntemler için yeni yollar açabilir. Bu alanda daha fazla araştırma yapılması, bitkilerin büyüme süreçlerinin yanı sıra insan sağlığına olan katkılarını da derinlemesine anlamamıza yardımcı olacaktır.

Ölümsüz bir çiftin Evrensel Aşk hikayesi...
Bir zamanlar oksijen atomunun p halkasında 2 elektron vardı...
Elektronlar daima çift hareket ederlerdi. Bu onların yaradılışlarına ait bir durumdu.
Çift hareket eden elektronlar sayesinde atomlar kararlı hale gelirler ve faydalı olurlardı.
Valance bandı adı verilen bu kararlı orbital sayesinden hale tüm moleküller sağlam ve birlikte lokalize olurlar.
Bölüm 2...
Bir gün bir güneş patlaması oldu ve Güneş'ten gelen fotonlardan bir kısmı oksijen molekülünün valance bandındaki elektronlardan birini orbital dışına fırlattı.
Fırlayan elektron evrende yalnız ve sahipsiz dolaşmaya başlamıştı.
Tek kalan elektron ise orbitalde yanlız dolaşarak eşleşme ihtimali olan elektronlar aradı. Ancak kendi frekansına uygun eşleşecek tek bir elektron bulamamıştı.
Valance bandında yalnız kalan elektron oksijen molekülünü reaktif hale getirmişti. Reaktif hale gelen oksijen molekülü tek elektronlu yapısı ile neye dokunsa zarar verici hale gelmişti.
Suya dokunsa yapısını bozuyor insan metabolizmasına girse oksidatif strese sokuyordu.
Bölüm 3
İşte bütün bunlar valans bandında yalnız kalan elektron yüzünden olmuştu. Giden elektronun geri dönmesi gerekiyordu. Eğer geri dönerse yeniden bir çift olarak oksijen molekülü faydalı hale gelecekti.
Özet
Elektronlar daima çift olarak hareket ederler. Yalnız kaldıklarında zarar verici olma potansiyelleri söz konusudur.
Çift olmaları çok önemlidir.
evrensel aşk ve sevgi bir arada kalmaları için gerekli çekim gücünü verir.
Bu evrensel aşkin, çiftler halinde dolaşan elektronları konu alan bir aşk ifadesidir.
Elektronlar daima çift hareket ederlerdi. Bu onların yaradılışlarına ait bir durumdu.
Çift hareket eden elektronlar sayesinde atomlar kararlı hale gelirler ve faydalı olurlardı.
Valance bandı adı verilen bu kararlı orbital sayesinden hale tüm moleküller sağlam ve birlikte lokalize olurlar.
Bölüm 2...
Bir gün bir güneş patlaması oldu ve Güneş'ten gelen fotonlardan bir kısmı oksijen molekülünün valance bandındaki elektronlardan birini orbital dışına fırlattı.
Fırlayan elektron evrende yalnız ve sahipsiz dolaşmaya başlamıştı.
Tek kalan elektron ise orbitalde yanlız dolaşarak eşleşme ihtimali olan elektronlar aradı. Ancak kendi frekansına uygun eşleşecek tek bir elektron bulamamıştı.
Valance bandında yalnız kalan elektron oksijen molekülünü reaktif hale getirmişti. Reaktif hale gelen oksijen molekülü tek elektronlu yapısı ile neye dokunsa zarar verici hale gelmişti.
Suya dokunsa yapısını bozuyor insan metabolizmasına girse oksidatif strese sokuyordu.
Bölüm 3
İşte bütün bunlar valans bandında yalnız kalan elektron yüzünden olmuştu. Giden elektronun geri dönmesi gerekiyordu. Eğer geri dönerse yeniden bir çift olarak oksijen molekülü faydalı hale gelecekti.
Özet
Elektronlar daima çift olarak hareket ederler. Yalnız kaldıklarında zarar verici olma potansiyelleri söz konusudur.
Çift olmaları çok önemlidir.
evrensel aşk ve sevgi bir arada kalmaları için gerekli çekim gücünü verir.
Bu evrensel aşkin, çiftler halinde dolaşan elektronları konu alan bir aşk ifadesidir.

EPİGENETİK ve GEN mutasyonunda sonsuz olasılıklar.
Moleküler iletişimin SEÇİCİ SPİN YÖNELİMLİ olması o denli harika bir yaratım tasarımı ki.
Spin yönelimli moleküllerin başladikları noktaya geri dönmeleri dairesel olarak 360° olarak algılanıp düşünülse de aslında Spin (+) ve Spin(-) olarak yönelim alan elektronlar 720° ile başladıkları noktaya dönüyorlar.
Bu da orbitallerinin olasılıklarını SONSUZA çıkartıyor.
Yani genetik olarak moleküler genetikte EPİGENETİK KONUSU sonsuz GEN MUTASYONU olasılığını moleküler düzeyde sonsuz olasılıkta kurabilecek bir spin yönelimine sahip elektron orbitallerine borçlu denilebilir.
Bedensel Denge;
Denge halinin konformasyonu, bir yönelim içeriyor. Tüm canlıların Bedensel eğilimi daha çok anne karnındaki tabiri caizse helezonik bir yapıya dönüşüyor.
Bu balans halinin yarattığı denge hali, BİYOLOJİK İÇ DENGE olarak adlandırılabilir. Isı alışverişi biyolojik dokuların iletişiminin temelini oluşturuyor dostlarım.
Moleküler biyoloji içerisinde bu anlamda elektronların da spin yönelimlerini GÜNEŞ - DÜNYA - BEDEN üçlü kombinasyonundan gelerek dengelediğini düşünmek için ilk olarak VÜCUD ISISI sonra da içeri alabildiği NEFES - hava miktarına bakmak yanliş olmaz.
Görsellere dikkatli bakarsan Dünya'mızın aynı 23'5° derece eğim ile bir yörünge yönelimi göstermiş olması SON DERECE DİKKAT ÇEKİCİ bir evrensel tasarım gibi görünüyor.
Meditasyon yapmalısın derim!
Kendi Biyolojinin moleküler spin yönelimlerini belki de ispatlanmasa da rezonans ilkelerince EVRENSEL RİTM ile uyuma getirecektir meditasyon pratiğin.
Meditatif uygulamaların biyolojik faydalarının başında da bu denge konusu yer almalı.
Isı dengesi ve sıcaklık farkı kimyasal düzeyde moleküler elektron alışverişine şüphesiz ki hem pozitif yapacaktır.
Sağlıklı ve doğru görüş açıları için takip edip dostlarınıza önermenizi rica ederim.
Sevgilerimle.
Spin yönelimli moleküllerin başladikları noktaya geri dönmeleri dairesel olarak 360° olarak algılanıp düşünülse de aslında Spin (+) ve Spin(-) olarak yönelim alan elektronlar 720° ile başladıkları noktaya dönüyorlar.
Bu da orbitallerinin olasılıklarını SONSUZA çıkartıyor.
Yani genetik olarak moleküler genetikte EPİGENETİK KONUSU sonsuz GEN MUTASYONU olasılığını moleküler düzeyde sonsuz olasılıkta kurabilecek bir spin yönelimine sahip elektron orbitallerine borçlu denilebilir.
Bedensel Denge;
Denge halinin konformasyonu, bir yönelim içeriyor. Tüm canlıların Bedensel eğilimi daha çok anne karnındaki tabiri caizse helezonik bir yapıya dönüşüyor.
Bu balans halinin yarattığı denge hali, BİYOLOJİK İÇ DENGE olarak adlandırılabilir. Isı alışverişi biyolojik dokuların iletişiminin temelini oluşturuyor dostlarım.
Moleküler biyoloji içerisinde bu anlamda elektronların da spin yönelimlerini GÜNEŞ - DÜNYA - BEDEN üçlü kombinasyonundan gelerek dengelediğini düşünmek için ilk olarak VÜCUD ISISI sonra da içeri alabildiği NEFES - hava miktarına bakmak yanliş olmaz.
Görsellere dikkatli bakarsan Dünya'mızın aynı 23'5° derece eğim ile bir yörünge yönelimi göstermiş olması SON DERECE DİKKAT ÇEKİCİ bir evrensel tasarım gibi görünüyor.
Meditasyon yapmalısın derim!
Kendi Biyolojinin moleküler spin yönelimlerini belki de ispatlanmasa da rezonans ilkelerince EVRENSEL RİTM ile uyuma getirecektir meditasyon pratiğin.
Meditatif uygulamaların biyolojik faydalarının başında da bu denge konusu yer almalı.
Isı dengesi ve sıcaklık farkı kimyasal düzeyde moleküler elektron alışverişine şüphesiz ki hem pozitif yapacaktır.
Sağlıklı ve doğru görüş açıları için takip edip dostlarınıza önermenizi rica ederim.
Sevgilerimle.

Histon modifikasyonlarındaki
TİTREŞİMSEL SEÇİCİ GEÇİŞ MEKANİZMASI
Ve SU!
Seçici moleküler rezonans geçirgenliği, epigenetik düzenlemede önemli bir konudur.
Neden diyecek olursanız.
Bu arada konu biraz terimsel ve bilimsel konu. Sıkılabilirsin.
Devam edeyim.
Histon proteinleri, DNA'nın etrafına sarılarak nükleozomları oluşturur ve bu yapıların modifikasyonu, genetik bilginin erişilebilirliğini ve ifadesini etkiler.
Tüm sır bu bilgi olarak adlandırılan içiçe geçmiş anahtar misali bilgi öbeklerinin GEN'LERİN titreşimsel uyumu;
Devam edeyim;
Seçici moleküler rezonans geçirgenliği, histon yapılarında belirli kimyasal grupların (örneğin, metil, asetil, fosfat) eklenmesi veya çıkarılmasıyla belirli bir rezonans frekansına duyarlı hale getirilen bölgelerin oluşturulmasıyla sağlanır.
Hani sıksık duyduğun Metilasyon, asetilasyon, fosforilasyon ve hatta sülfürasyon ve belki duymadığın Ubikutinasyon.
Çok seviyorum bu kimyasal konuları Gençlikten beri sever ve anlarım zira dili matematik, fizik ve kimyadır
Devam edeyim!
Bu modifikasyonlar, histonların belirli frekanslarda titreşen moleküller veya atom gruplarına yanıt vermesini sağlar, böylece belirli proteinlerin ve RNA moleküllerinin histonlardan geçişi düzenlenir.
Ancak bu geçişlerin tümü SEÇİCİDİR
Bu tür epigenetik düzenlemeler, gen ifadesinin hassas kontrolünü mümkün kılar ve hücre farklılaşması, gelişim, stres yanıtı ve hastalık süreçlerinde kritik rol oynar.
SEÇİCİ GEÇİŞ MEKANİZMASI, histonların kimyasal modifikasyonlarının ve yapısının yanı sıra moleküler rezonans frekanslarının dikkatli bir şekilde ayarlanmasını gerektirir.
Ayar nasıl sağlanıyor ve nasıl düzenleniyor.
Burada SU isimli yakından tanıdığımız molekül devreye giriyor ancak SU konusuna yarın değineceğim.
Devam edeyim!
Bu, yalnızca belirli moleküler etkileşimlerin optimize edilmesiyle değil, aynı zamanda istenmeyen moleküllerin etkin bir şekilde filtrelenmesiyle de sağlanır.
SEÇİCİ GEÇİŞ MEKANİZMASI aynı zamanda filtrelemeyi de sağlamaktadır.
Soru ve sonuç;
Moleküller birbirleri ile nasıl tanışıp birleşir ya da ayrılıp kümeleşir.
SEÇİCİ GEÇİŞ MEKANİZMASI elektronların spin yönelimi sayesinde gerçekleşmektedir.
Neden diyecek olursanız.
Bu arada konu biraz terimsel ve bilimsel konu. Sıkılabilirsin.
Devam edeyim.
Histon proteinleri, DNA'nın etrafına sarılarak nükleozomları oluşturur ve bu yapıların modifikasyonu, genetik bilginin erişilebilirliğini ve ifadesini etkiler.
Tüm sır bu bilgi olarak adlandırılan içiçe geçmiş anahtar misali bilgi öbeklerinin GEN'LERİN titreşimsel uyumu;
Devam edeyim;
Seçici moleküler rezonans geçirgenliği, histon yapılarında belirli kimyasal grupların (örneğin, metil, asetil, fosfat) eklenmesi veya çıkarılmasıyla belirli bir rezonans frekansına duyarlı hale getirilen bölgelerin oluşturulmasıyla sağlanır.
Hani sıksık duyduğun Metilasyon, asetilasyon, fosforilasyon ve hatta sülfürasyon ve belki duymadığın Ubikutinasyon.
Çok seviyorum bu kimyasal konuları Gençlikten beri sever ve anlarım zira dili matematik, fizik ve kimyadır
Devam edeyim!
Bu modifikasyonlar, histonların belirli frekanslarda titreşen moleküller veya atom gruplarına yanıt vermesini sağlar, böylece belirli proteinlerin ve RNA moleküllerinin histonlardan geçişi düzenlenir.
Ancak bu geçişlerin tümü SEÇİCİDİR
Bu tür epigenetik düzenlemeler, gen ifadesinin hassas kontrolünü mümkün kılar ve hücre farklılaşması, gelişim, stres yanıtı ve hastalık süreçlerinde kritik rol oynar.
SEÇİCİ GEÇİŞ MEKANİZMASI, histonların kimyasal modifikasyonlarının ve yapısının yanı sıra moleküler rezonans frekanslarının dikkatli bir şekilde ayarlanmasını gerektirir.
Ayar nasıl sağlanıyor ve nasıl düzenleniyor.
Burada SU isimli yakından tanıdığımız molekül devreye giriyor ancak SU konusuna yarın değineceğim.
Devam edeyim!
Bu, yalnızca belirli moleküler etkileşimlerin optimize edilmesiyle değil, aynı zamanda istenmeyen moleküllerin etkin bir şekilde filtrelenmesiyle de sağlanır.
SEÇİCİ GEÇİŞ MEKANİZMASI aynı zamanda filtrelemeyi de sağlamaktadır.
Soru ve sonuç;
Moleküller birbirleri ile nasıl tanışıp birleşir ya da ayrılıp kümeleşir.
SEÇİCİ GEÇİŞ MEKANİZMASI elektronların spin yönelimi sayesinde gerçekleşmektedir.

Gastrointestinal Sistem
yani Sindirim sisteminin
duyulmayan çalişma titreşimi
Gastrointestinal Sistem
yani Sindirim sisteminin
duyulmayan çalişma titreşimi
neredeyse Kedilerin
Mirrr'lamasi (furrrr effect)
tabir edilen bir ses araliğina
denk geliyor
Rezonansa tabii her organ sistemi bir cevap oluşturmak zorunda..
istemsiz cevap!
uyum içeren titreşime organlar uyum ile cevap vermek zorundadir...
Mutlu Kedilerin Sindirim ve sinir sistemi üzerindeki etkileri sağlıklı biyolojik sonuçlara sebep oluyor...
Sevgilerimle...
#Nöromodülasyon
#neuromodulation
#biomagneticfieldtuning
•••••••
Hello👋
Gastrointestinal System
ie digestive system
inaudible operating vibration
almost cats
Mirrr'lama (furrrr effect)
to a range of sounds
it corresponds
Subject to resonance, every organ system has to create a response.
involuntary reply!
organs have to respond with harmony to the vibration that includes harmony...
The effects of Happy Cats on the digestive and nervous system cause healthy biological results...
With love...
yani Sindirim sisteminin
duyulmayan çalişma titreşimi
neredeyse Kedilerin
Mirrr'lamasi (furrrr effect)
tabir edilen bir ses araliğina
denk geliyor
Rezonansa tabii her organ sistemi bir cevap oluşturmak zorunda..
istemsiz cevap!
uyum içeren titreşime organlar uyum ile cevap vermek zorundadir...
Mutlu Kedilerin Sindirim ve sinir sistemi üzerindeki etkileri sağlıklı biyolojik sonuçlara sebep oluyor...
Sevgilerimle...
#Nöromodülasyon
#neuromodulation
#biomagneticfieldtuning
•••••••
Hello👋
Gastrointestinal System
ie digestive system
inaudible operating vibration
almost cats
Mirrr'lama (furrrr effect)
to a range of sounds
it corresponds
Subject to resonance, every organ system has to create a response.
involuntary reply!
organs have to respond with harmony to the vibration that includes harmony...
The effects of Happy Cats on the digestive and nervous system cause healthy biological results...
With love...

Negatif İyon konusunda fikirler;
Her ne kadar antioksidan başlığında ele alınması gerekse de sağlıklı hidrojen bağlarını da bozması muhtemel görünüyor negatif iyon konularının.
İndöl türevli moleküller biyolojinin doğal iyileştiricileridir.
Devam!
1 - Negatif iyonlar, serotonin ve dopamin gibi "mutluluk hormonlarının" salınımını artırabilir.
- Bu, depresyon, kaygı ve stres seviyelerinde azalmaya yol açarak ruh halinde iyileşmeye katkıda bulunabilir.
2. Enerji ve Konsantrasyon Artışı:
- Negatif iyonlar, oksijen ve iyon değişimini iyileştirerek metabolizmayı ve enerji seviyelerini yükseltebilir.
- Bu, dikkat, odaklanma ve zihinsel performansta artışa neden olabilir.
3. Uyku Kalitesinde İyileşme:
- Negatif iyonlar, serotoninin melatonine dönüşümünü kolaylaştırarak daha derin ve daha kaliteli uyku sağlayabilir.
- İyi uyku, genel sağlık ve psikolojik iyi oluş için önemlidir.
4. Stres Azaltma:
- Negatif iyonlar, kortizol gibi stres hormonlarının seviyesini düşürebilir.
- Bu, vücudun strese verdiği fizyolojik tepkileri azaltarak genel stres seviyelerini düşürebilir.
5. Ruh Halinde Pozitif Değişim:
- Negatif iyonların havadaki temizleyici etkisi, daha sakin, dingin ve pozitif bir ruh hali oluşturabilir.
- Bu, motivasyon, yaratıcılık ve sosyal etkileşimlerde iyileşmeye yol açabilir.
Özetle, negatif iyonların psikolojik etkileri, ruh halinde iyileşme, enerji ve konsantrasyon artışı, uyku kalitesinde iyileşme, stres azaltma ve daha pozitif bir ruh hali oluşturma gibi alanlarda gözlemlenebilir. Bu etkiler, kişinin genel psikolojik ve duygusal iyilik halini destekleyebilir
İndöl türevli moleküller biyolojinin doğal iyileştiricileridir.
Devam!
1 - Negatif iyonlar, serotonin ve dopamin gibi "mutluluk hormonlarının" salınımını artırabilir.
- Bu, depresyon, kaygı ve stres seviyelerinde azalmaya yol açarak ruh halinde iyileşmeye katkıda bulunabilir.
2. Enerji ve Konsantrasyon Artışı:
- Negatif iyonlar, oksijen ve iyon değişimini iyileştirerek metabolizmayı ve enerji seviyelerini yükseltebilir.
- Bu, dikkat, odaklanma ve zihinsel performansta artışa neden olabilir.
3. Uyku Kalitesinde İyileşme:
- Negatif iyonlar, serotoninin melatonine dönüşümünü kolaylaştırarak daha derin ve daha kaliteli uyku sağlayabilir.
- İyi uyku, genel sağlık ve psikolojik iyi oluş için önemlidir.
4. Stres Azaltma:
- Negatif iyonlar, kortizol gibi stres hormonlarının seviyesini düşürebilir.
- Bu, vücudun strese verdiği fizyolojik tepkileri azaltarak genel stres seviyelerini düşürebilir.
5. Ruh Halinde Pozitif Değişim:
- Negatif iyonların havadaki temizleyici etkisi, daha sakin, dingin ve pozitif bir ruh hali oluşturabilir.
- Bu, motivasyon, yaratıcılık ve sosyal etkileşimlerde iyileşmeye yol açabilir.
Özetle, negatif iyonların psikolojik etkileri, ruh halinde iyileşme, enerji ve konsantrasyon artışı, uyku kalitesinde iyileşme, stres azaltma ve daha pozitif bir ruh hali oluşturma gibi alanlarda gözlemlenebilir. Bu etkiler, kişinin genel psikolojik ve duygusal iyilik halini destekleyebilir

Hayvanların Müzik ile biyolojik ve psikolojik Sağlığı!!!
Müzik, sadece insanlar için değil, hayvanlar için de çeşitli sağlık yararları sağlayan bir araç olarak öne çıkmaktadır. Hayvanların müzikle etkileşimi, stres azaltma, anksiyete yönetimi ve genel yaşam kalitesinin artırılması gibi birçok olumlu etkiyi beraberinde getirmektedir.
Müziğin hayvanlar üzerindeki etkilerini incelemiştir. Özellikle, ARMONİK DOĞAL müziğin, doğa seslerinin, evcil hayvanlar üzerinde sakinleştirici bir etkisi olduğu bulunmuştur. Örneğin, köpekler üzerinde yapılan bir çalışmada, 60-90 Bpm Adagio türevi müzikler dinletilen köpeklerin kalp atışlarının düştüğü ve daha az stres belirti gösterdiği gözlemlenmiştir. Bu durum, müziğin hayvanların psikolojik durumları üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu göstermektedir.
Müzik, HAYVANLARIN SOSYAL DAVRANIŞLARINI da etkileyebilir. Araştırmalar, özellikle grup halinde yaşayan hayvanların müzik dinletildiğinde daha uyumlu ve sosyal davrandıklarını ortaya koymuştur. Bu, müziğin sosyal bağları güçlendirme potansiyelini gösterir. Ayrıca, müziğin HAYVANLARIN ÖĞRENME süreçlerine katkıda bulunduğu da bilinmektedir. Müzik eşliğinde yapılan eğitim seansları, hayvanların yeni becerileri daha hızlı öğrenmelerine yardımcı olabilir.
Veterinerlik alanında da müzik terapisi kullanılmaya başlanmıştır. Stresli bir ortamda muayene edilen hayvanlar için müzik dinletilmesi, onların daha SAKİN KALMALARINI sağlamakta ve tedavi süreçlerini olumlu yönde etkilemektedir. Bu tür uygulamalar, hem hayvanların hem de sahiplerinin deneyimlerini iyileştirmektedir.
Yani altı çizilecek konu şudur;
müzik, hayvanların sağlığını ve refahını artıran etkili bir araç olarak öne çıkmaktadır. STRES AZALTMA, SOSYAL UYUM SAĞLAMA VE ÖĞRENME süreçlerini destekleme gibi birçok faydası, hayvanların yaşam kalitesini yükseltmektedir. Bu nedenle, müzik etkili yaklaşım,insanlar kadar tüm hayvanların sağlıklı ve mutlu yaşamları için önemli bir bileşen olarak kabul edilmelidir.
Müziğin hayvanlar üzerindeki etkilerini incelemiştir. Özellikle, ARMONİK DOĞAL müziğin, doğa seslerinin, evcil hayvanlar üzerinde sakinleştirici bir etkisi olduğu bulunmuştur. Örneğin, köpekler üzerinde yapılan bir çalışmada, 60-90 Bpm Adagio türevi müzikler dinletilen köpeklerin kalp atışlarının düştüğü ve daha az stres belirti gösterdiği gözlemlenmiştir. Bu durum, müziğin hayvanların psikolojik durumları üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu göstermektedir.
Müzik, HAYVANLARIN SOSYAL DAVRANIŞLARINI da etkileyebilir. Araştırmalar, özellikle grup halinde yaşayan hayvanların müzik dinletildiğinde daha uyumlu ve sosyal davrandıklarını ortaya koymuştur. Bu, müziğin sosyal bağları güçlendirme potansiyelini gösterir. Ayrıca, müziğin HAYVANLARIN ÖĞRENME süreçlerine katkıda bulunduğu da bilinmektedir. Müzik eşliğinde yapılan eğitim seansları, hayvanların yeni becerileri daha hızlı öğrenmelerine yardımcı olabilir.
Veterinerlik alanında da müzik terapisi kullanılmaya başlanmıştır. Stresli bir ortamda muayene edilen hayvanlar için müzik dinletilmesi, onların daha SAKİN KALMALARINI sağlamakta ve tedavi süreçlerini olumlu yönde etkilemektedir. Bu tür uygulamalar, hem hayvanların hem de sahiplerinin deneyimlerini iyileştirmektedir.
Yani altı çizilecek konu şudur;
müzik, hayvanların sağlığını ve refahını artıran etkili bir araç olarak öne çıkmaktadır. STRES AZALTMA, SOSYAL UYUM SAĞLAMA VE ÖĞRENME süreçlerini destekleme gibi birçok faydası, hayvanların yaşam kalitesini yükseltmektedir. Bu nedenle, müzik etkili yaklaşım,insanlar kadar tüm hayvanların sağlıklı ve mutlu yaşamları için önemli bir bileşen olarak kabul edilmelidir.

Açıklamadaki ayrıntıların tamamı
CNS (Merkezi Sinir sistemi) sağlığı sonucu ortaya çıkan öğeler...
Açıklamadaki ayrıntıların tamamı
CNS (Merkezi Sinir sistemi) sağlığı sonucu ortaya çıkan öğeler...
genel yaklaşım şu olmalı...
Hayvan ırklarının bütünü bir şekilde insan biyolojisinde sağlık yaratacak öğelere sahipler...
Hayvanları korumak ve sevgi iletişimi kurmak Sağlık için oldukça önemli bir müttefik edinmek manasına gelmektedir...
Sırada Köpekler, Atlar, Böcekler ve memeli yüzerlerden Yunus ve balina ırkları var...
Sevgilerimle...
hello 👋
All the details in the description
Items resulting from CNS (Central Nervous system) health...
The general approach should be...
All animal races somehow have health-creating elements in human biology...
Protecting animals and communicating love means having a very important ally for health...
Next are Dogs, Horses, Insects and mammalian swimmers, dolphins and whales...
With love...
CNS (Merkezi Sinir sistemi) sağlığı sonucu ortaya çıkan öğeler...
genel yaklaşım şu olmalı...
Hayvan ırklarının bütünü bir şekilde insan biyolojisinde sağlık yaratacak öğelere sahipler...
Hayvanları korumak ve sevgi iletişimi kurmak Sağlık için oldukça önemli bir müttefik edinmek manasına gelmektedir...
Sırada Köpekler, Atlar, Böcekler ve memeli yüzerlerden Yunus ve balina ırkları var...
Sevgilerimle...
hello 👋
All the details in the description
Items resulting from CNS (Central Nervous system) health...
The general approach should be...
All animal races somehow have health-creating elements in human biology...
Protecting animals and communicating love means having a very important ally for health...
Next are Dogs, Horses, Insects and mammalian swimmers, dolphins and whales...
With love...

FUS ile CNS'ye gen aktarımı
(geleneksel ameliyat yöntemlerinin yapılamadığı bölgelere müdahale kolaylığı)
FUS noninvazif bir şekilde insan kafatasına nüfuz edebilir ve korteks gibi yüzeysel veya derin beyin yapılarına ulaşabilir
insanlarda, beyin sapının geleneksel cerrahiyle ameliyat edilemeyen belirli kısımları da dahil olmak üzere çeşitli beyin bölgelerini hedef aldığı gösterilmiştir .
FUS, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ile yönlendirildiğinde insan beyni yapılarının milimetre ölçeğinde hassasiyetle hedeflenmesine olanak tanır
Bu ultrason dağıtım yöntemine genellikle sonoporasyon denir çünkü bunun hücre zarı gözenek oluşumu yoluyla gerçekleştiği varsayılır.
2001 yılında yapılan bir çalışma, mikrokabarcıklarla kombine edilen FUS'un tavşanlarda KBB'nin geçirgenliğini geçici olarak artırabildiğini gösterdi.
BBB (kan beyin bariyeri) üzerinde mikrokabarcıkların varlığında FUS tarafından indüklenen mekanizmaların hala tam olarak anlaşılması gerekmektedir.
Sevgiler
------------
Gene transfer to CNS with FUS
FUS can noninvasively penetrate the human skull and reach superficial or deep brain structures such as the cortex or putamen, respectively.
In humans, it has been shown to target a variety of brain regions, including certain parts of the brainstem that are inoperable with traditional surgery.
FUS allows targeting of human brain structures with millimeter-scale precision when guided by magnetic resonance imaging (MRI)
In the late 1990s, it was discovered that ultrasound-induced cavitation of microbubbles could enhance gene transfer into cells in vitro.
This method of ultrasound delivery is often called sonoporation because it is assumed to occur through cell membrane pore formation.
A 2001 study showed that FUS
FUS noninvazif bir şekilde insan kafatasına nüfuz edebilir ve korteks gibi yüzeysel veya derin beyin yapılarına ulaşabilir
insanlarda, beyin sapının geleneksel cerrahiyle ameliyat edilemeyen belirli kısımları da dahil olmak üzere çeşitli beyin bölgelerini hedef aldığı gösterilmiştir .
FUS, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ile yönlendirildiğinde insan beyni yapılarının milimetre ölçeğinde hassasiyetle hedeflenmesine olanak tanır
Bu ultrason dağıtım yöntemine genellikle sonoporasyon denir çünkü bunun hücre zarı gözenek oluşumu yoluyla gerçekleştiği varsayılır.
2001 yılında yapılan bir çalışma, mikrokabarcıklarla kombine edilen FUS'un tavşanlarda KBB'nin geçirgenliğini geçici olarak artırabildiğini gösterdi.
BBB (kan beyin bariyeri) üzerinde mikrokabarcıkların varlığında FUS tarafından indüklenen mekanizmaların hala tam olarak anlaşılması gerekmektedir.
Sevgiler
------------
Gene transfer to CNS with FUS
FUS can noninvasively penetrate the human skull and reach superficial or deep brain structures such as the cortex or putamen, respectively.
In humans, it has been shown to target a variety of brain regions, including certain parts of the brainstem that are inoperable with traditional surgery.
FUS allows targeting of human brain structures with millimeter-scale precision when guided by magnetic resonance imaging (MRI)
In the late 1990s, it was discovered that ultrasound-induced cavitation of microbubbles could enhance gene transfer into cells in vitro.
This method of ultrasound delivery is often called sonoporation because it is assumed to occur through cell membrane pore formation.
A 2001 study showed that FUS

ATEŞ BÖCEĞİ gibi
ISISIZ IŞIK üretebileceğimiz günler geleceğin tıbbı olabilecek potansiyeli gösteriyor
belirtmek gerekiyor ki yan etkinin termal olduğu bu uygulamada ortaya çıkan ısının nöronal geri dönüşüm sisteminde işe yaradığını basitçe ifade etmek gerek.
(derinlemesine anlatılması gereken detayları var. kısaca geri dönüşüm sistemi)
Her zaman söylüyorum ki ATEŞ BÖCEĞİ gibi
ISISIZ IŞIK üretebileceğimiz günler geleceğin tıbbı olabilecek potansiyeli gösteriyor nitelikte buluşlara sebep oluyor.
Devam edeyim!
ULTRASONİK NÖROMODÜLASYON çalışmasında karşı beyin tepkilerinin izlenmesi, beyni harekete geçirmek ve iyileştirmek için AKUSTİK DALGALARI kullanan giderek artan sayıda uygulamanın önemli bir dayanağı haline geliyor görünüyor.
Canlı dokuların optik analizi, beyin aktivitesi ve hastalığa özgü biyobelirteçlerle ilgili fonksiyonel ve moleküler bilgilerin alınması için benzersiz bir araç sağlar.
IŞIK ve SES arasındaki uyum ile ULTRASONİK NÖROMODÜLASYONUN , GEN ve İLAÇ dağıtımı veya nörolojik ve nörodejeneratif hastalıkların invaziv olmayan tedavileri alanlarında güçlü bir etki ile beynin yüksek hassasiyette sorgulanması, UYARILMASI ve terapisine yönelik her iki yöntemin son derece TAMAMLAYICI avantajlarını bir araya getiriyor görünüyor.
Sevgilerimle
------------->
#focusedultrasoundfoundation
It should be noted right away that the heat generated in this application, where the side effect is thermal, works in the neuronal recycling system.
(There are details that need to be explained in depth. Briefly, the recycling system)
I always say that like a FIREFLY
The days when we can produce HEAT-FREE LIGHT lead to inventions that show the potential for the medicine of the future.
Let me continue!
Monitoring counterbrain responses in the study of ULTRASONIC NEUROMODULATION appears to be becoming an important pillar of a growing number of applications that use ACOUSTIC WAVES to stimulate and heal the brain.
Optical analysis of living tissues provides a unique tool for retrieving functional and molecular information regarding brain activity and disease-specific biomarkers.
(derinlemesine anlatılması gereken detayları var. kısaca geri dönüşüm sistemi)
Her zaman söylüyorum ki ATEŞ BÖCEĞİ gibi
ISISIZ IŞIK üretebileceğimiz günler geleceğin tıbbı olabilecek potansiyeli gösteriyor nitelikte buluşlara sebep oluyor.
Devam edeyim!
ULTRASONİK NÖROMODÜLASYON çalışmasında karşı beyin tepkilerinin izlenmesi, beyni harekete geçirmek ve iyileştirmek için AKUSTİK DALGALARI kullanan giderek artan sayıda uygulamanın önemli bir dayanağı haline geliyor görünüyor.
Canlı dokuların optik analizi, beyin aktivitesi ve hastalığa özgü biyobelirteçlerle ilgili fonksiyonel ve moleküler bilgilerin alınması için benzersiz bir araç sağlar.
IŞIK ve SES arasındaki uyum ile ULTRASONİK NÖROMODÜLASYONUN , GEN ve İLAÇ dağıtımı veya nörolojik ve nörodejeneratif hastalıkların invaziv olmayan tedavileri alanlarında güçlü bir etki ile beynin yüksek hassasiyette sorgulanması, UYARILMASI ve terapisine yönelik her iki yöntemin son derece TAMAMLAYICI avantajlarını bir araya getiriyor görünüyor.
Sevgilerimle
------------->
#focusedultrasoundfoundation
It should be noted right away that the heat generated in this application, where the side effect is thermal, works in the neuronal recycling system.
(There are details that need to be explained in depth. Briefly, the recycling system)
I always say that like a FIREFLY
The days when we can produce HEAT-FREE LIGHT lead to inventions that show the potential for the medicine of the future.
Let me continue!
Monitoring counterbrain responses in the study of ULTRASONIC NEUROMODULATION appears to be becoming an important pillar of a growing number of applications that use ACOUSTIC WAVES to stimulate and heal the brain.
Optical analysis of living tissues provides a unique tool for retrieving functional and molecular information regarding brain activity and disease-specific biomarkers.

1936 da Georg Tartler İneklerin süt verimini arttırabilmek maksadı ile o dönemin ses üreteçi olan Gramafon ile ineklere müzikler ile sağım işlemi gerçekleştiriliyor.
1936 da Georg Tartler İneklerin süt verimini arttırabilmek maksadı ile o dönemin ses üreteçi olan Gramafon ile ineklere müzikler ile sağım işlemi gerçekleştiriliyor.
%2.5 artım kayıt altına alınıyor ve Ostermond 1936 Nisan sayısında konu ediliyor.
sonuç; Sesler biyolojik ve fizyolojik etkiye sahiptir. Bu durumun davranışlara dönüşmesi ise psikolojik ve psikiyatrik araştırma alanına girmektedir.
*buradaki örnek iyi örnek.
kötü örnek ise farelerde yaşanıyor.
Düzensiz ve yüksek ses titreşimlerine deney icabı maruz bırakılan fareciklerin bağırsaklarında iltihaplanma başlıyor.
İnsan da bu yolla farketmese de bağırsak rahatsızlığının eşiğindedir..
Düşünülesi bir konu..
Ama ben diyorum ki; Bağırsaklar da iyileştiren ses titreşimleri ile düzenlenebilir bir flora oluşturabilir.
Sesler ile!
Düşünülesi bir konu daha!
sevgilerimle.
--------------
In 1936, Georg Tartler In order to increase the milk yield of the cows, the cows are milked with music with the Gramophone, the sound generator of that period.
The 2.5% Increment is recorded and featured in the April 1936 issue of Ostermond.
Sounds have a biological effect.
here is a good example.
The worst example is in mice.
Inflammation begins in the intestines of mice exposed to irregular and loud sound vibrations for experimentation.
Even if people do not realize it this way, they are on the verge of intestinal discomfort.
A subject to consider.
But I say; The intestines can also create a regulated flora with healing sound vibrations.
With sounds!
Another thing to consider!
with my love.
%2.5 artım kayıt altına alınıyor ve Ostermond 1936 Nisan sayısında konu ediliyor.
sonuç; Sesler biyolojik ve fizyolojik etkiye sahiptir. Bu durumun davranışlara dönüşmesi ise psikolojik ve psikiyatrik araştırma alanına girmektedir.
*buradaki örnek iyi örnek.
kötü örnek ise farelerde yaşanıyor.
Düzensiz ve yüksek ses titreşimlerine deney icabı maruz bırakılan fareciklerin bağırsaklarında iltihaplanma başlıyor.
İnsan da bu yolla farketmese de bağırsak rahatsızlığının eşiğindedir..
Düşünülesi bir konu..
Ama ben diyorum ki; Bağırsaklar da iyileştiren ses titreşimleri ile düzenlenebilir bir flora oluşturabilir.
Sesler ile!
Düşünülesi bir konu daha!
sevgilerimle.
--------------
In 1936, Georg Tartler In order to increase the milk yield of the cows, the cows are milked with music with the Gramophone, the sound generator of that period.
The 2.5% Increment is recorded and featured in the April 1936 issue of Ostermond.
Sounds have a biological effect.
here is a good example.
The worst example is in mice.
Inflammation begins in the intestines of mice exposed to irregular and loud sound vibrations for experimentation.
Even if people do not realize it this way, they are on the verge of intestinal discomfort.
A subject to consider.
But I say; The intestines can also create a regulated flora with healing sound vibrations.
With sounds!
Another thing to consider!
with my love.

Ses ve müziğin duygulara hitap etmesinin etkilerini endokrin bezlerin biyolojik salınımları açısından ele almakta fayda var.
Ses ve müziğin duygulara hitap etmesinin etkilerini endokrin bezlerin biyolojik salınımları açısından ele almakta fayda var.
Her bir duyguya eşlik eden nöral ağlar, dokular ve kandaki salınımların gözyaşı analizlerinde farkedilir çözünürlüklerden anlaşılacağı gibi farklı olduğu gösterilmiştir.
Öyleyse müzik ve ses endokrin bezler aracılığıyla duygular dediğimiz bedensel salınımları etkileyip değiştirebilmektedir.
--------------
It is useful to consider the effects of sound and music appealing to emotions in terms of the biological oscillations of the endocrine glands.
The neural networks, tissues, and blood oscillations that accompany each emotion are different, as evidenced by the noticeable resolution in tear analyses.
So, music and sound can affect and change the bodily oscillations we call emotions through the endocrine glands.
Her bir duyguya eşlik eden nöral ağlar, dokular ve kandaki salınımların gözyaşı analizlerinde farkedilir çözünürlüklerden anlaşılacağı gibi farklı olduğu gösterilmiştir.
Öyleyse müzik ve ses endokrin bezler aracılığıyla duygular dediğimiz bedensel salınımları etkileyip değiştirebilmektedir.
--------------
It is useful to consider the effects of sound and music appealing to emotions in terms of the biological oscillations of the endocrine glands.
The neural networks, tissues, and blood oscillations that accompany each emotion are different, as evidenced by the noticeable resolution in tear analyses.
So, music and sound can affect and change the bodily oscillations we call emotions through the endocrine glands.

Nörobilim size güzelliğin ne olduğunu söyleyemez.
Ama eğer onu güzel bulursanız MEDYAL ORBİTOFRONTAL KORTEKS Muhtemelen işin içindedir.
Nörobilim size güzelliğin ne olduğunu söyleyemez.
Ama eğer onu güzel bulursanız MEDYAL ORBİTOFRONTAL KORTEKS Muhtemelen işin içindedir.
HER ŞEYDE BİR GÜZELLİK BULABİLİRSİNİZ!
Semir Zeki'den, Dipak Ghosh - Musicality of Human brain trough fractal analytics Kitabından alıntı ile.
------
Neuroscience can't tell you what beauty is. But if you find it beautiful, the medial orbito-frontal cortex is probably involved.
You can find beauty in everything.
From Semir Zeki, with a quote from the book Dipak Ghosh - Musicality of Human brain trough fractal analysis.
Ama eğer onu güzel bulursanız MEDYAL ORBİTOFRONTAL KORTEKS Muhtemelen işin içindedir.
HER ŞEYDE BİR GÜZELLİK BULABİLİRSİNİZ!
Semir Zeki'den, Dipak Ghosh - Musicality of Human brain trough fractal analytics Kitabından alıntı ile.
------
Neuroscience can't tell you what beauty is. But if you find it beautiful, the medial orbito-frontal cortex is probably involved.
You can find beauty in everything.
From Semir Zeki, with a quote from the book Dipak Ghosh - Musicality of Human brain trough fractal analysis.

Ses Titreşimlerinin fotoğraflanabilmesi
resimde gördüğünüz ses dalgasıdır ancak uzun pozlama adı verilen bir fotoğraflama tekniği ile alınmış bir fotoğrafdır. 10 dk'lık pozlama ile edinilmiştir.
Akustik merceğin bir kornadan gelen sesi nasıl odakladığını gösteren burada, dalga, soldaki cihazla (ucunda bir mikrofon ve bir neon lamba bulunan bir alüminyum çubuk) görünür hale getirilmiş görünüyor.
Küçük bir motor, çubuğu geniş bir yay çizerek döndürerek alanı tarar.
Mikrofon sesi alır ve lambayı beslemek için elektrik akımına dönüştürür.
Sesin en güçlü olduğu yerde ışık en parlaktır ve dalganın izi sürülür.
Bell laboratuvarlarında sesin çekilen ilk basit prensipli fotoğraflanmasıdır.
-------------
What you see in the picture above is a sound wave, but it is a photograph taken with a photography technique called long exposure. Acquired with 10 min exposure.
Here, showing how an acoustic lens focuses the sound from a horn, the wave appears to be made visible by the device on the left (an aluminum rod with a microphone and a neon light on the end).
A small motor rotates the wand in a wide arc, scanning the area.
The microphone picks up the sound and converts it into electrical current to power the lamp.
Where the sound is strongest, the light is brightest and the wave is traced.
It is the first simple principle photography of sound taken at Bell Laboratories.
Akustik merceğin bir kornadan gelen sesi nasıl odakladığını gösteren burada, dalga, soldaki cihazla (ucunda bir mikrofon ve bir neon lamba bulunan bir alüminyum çubuk) görünür hale getirilmiş görünüyor.
Küçük bir motor, çubuğu geniş bir yay çizerek döndürerek alanı tarar.
Mikrofon sesi alır ve lambayı beslemek için elektrik akımına dönüştürür.
Sesin en güçlü olduğu yerde ışık en parlaktır ve dalganın izi sürülür.
Bell laboratuvarlarında sesin çekilen ilk basit prensipli fotoğraflanmasıdır.
-------------
What you see in the picture above is a sound wave, but it is a photograph taken with a photography technique called long exposure. Acquired with 10 min exposure.
Here, showing how an acoustic lens focuses the sound from a horn, the wave appears to be made visible by the device on the left (an aluminum rod with a microphone and a neon light on the end).
A small motor rotates the wand in a wide arc, scanning the area.
The microphone picks up the sound and converts it into electrical current to power the lamp.
Where the sound is strongest, the light is brightest and the wave is traced.
It is the first simple principle photography of sound taken at Bell Laboratories.

Epigenetik Stress & iyileştiren titreşimler ve FKBP5
Epigenetik alanda titreşim ve vibrasyonel çalişmaların stress ve kortizol metabolizmasını düzenleyen sağlıklı gen ekspresyonu üzerindeki etkileri hakkında geçerli iyileştirici yaklaşımlardan bahsedeceğim. Bu ve bundan sonraki 2-3 paylaşımda.
HPA eksen düzenleyici olarak da etkisini gösteren FKBP5, GR( kortizol reseptör) cevaplarının da düzenleyicisi konumunda görünüyor.
Şiddet görmüş çocukluk sebebiyle FKBP5 geninin ekspresyonundaki değişiklerin, (GR-Glukokortikoid reseptörleri) kortizol cevaplarını etkileme potansiyeli gösterdiğinden kalıcı stress hastalıklarına sebep olabildiğine ikna olunmuş durumda.
Erken yaşlarda yaşanan stres sebebiyle kortizol kontrol ve reseptör cevaplarının düzenleyicisi olan FKBP5 genleri sebebiyle tüm bir ömrü etkileyecek kalıtsal hastalıklara kapı açılmaktadır denilebilir.
Bu FBKP5 geninin F506 immünosupresif protein bağlayıcı sebebiyle organ nakillerinde ihtiyaç duyulan etkisi ancak epigenetik etkilerle değişmemiş FKBP5 genleri ile mümkün olacağından, bu gendeki değişimlerin, Organ reddini önlemek amaçlı üstüne çalışılması gereken bir nokta gibi görünüyor.
Bedenin stress cevabı kalıtsal olmak zorunda değildir. Epigenetik bizlere yeni gen kodlarının eklenmesinin ve yeniden oluşturulabilmesinin mümkün olduğunu gösteriyor.
Yani sağlığın kalıtsal formlarının mümkün olduğunu bizlere gösteren bir alan epigenetik alanı.
Son olarak;
Sesler ve titreşimlerin, duyulabilir, işitilebilinir ve hissedilip, görülebilir olan şok ve optik titreşim bantlarında bunu başarmak mümkündür. Kortizol metabolizmasına kana salınan hormonlar yolu ile müdahale edilebilme imkanı olduğuna inanıyorum. İlaçlar dışında da!
Nasıl başarılabilineceğine dair görüşlerimi sonraki paylaşımlarda açıklayacağım.
Çıkış noktam dokuların ve biyolojik sistemlerin ısı enerjisi yoluyla da aktive olmaları yanında moleküller arasında atomik düzeyde de gerçekleşen bir resonans alanı söz konusu,
Yani;
1-Metabolizmanın düzenleyici dengesi ve gen ekspresyonunun temelinde ISI ALIŞVERİŞİ durmaktadır.
2-Konunun diğer odağında ise Vander Waals (hidrojen bağları) ve elektron (kovalent bağlar) düzeyinde rezonans
HPA eksen düzenleyici olarak da etkisini gösteren FKBP5, GR( kortizol reseptör) cevaplarının da düzenleyicisi konumunda görünüyor.
Şiddet görmüş çocukluk sebebiyle FKBP5 geninin ekspresyonundaki değişiklerin, (GR-Glukokortikoid reseptörleri) kortizol cevaplarını etkileme potansiyeli gösterdiğinden kalıcı stress hastalıklarına sebep olabildiğine ikna olunmuş durumda.
Erken yaşlarda yaşanan stres sebebiyle kortizol kontrol ve reseptör cevaplarının düzenleyicisi olan FKBP5 genleri sebebiyle tüm bir ömrü etkileyecek kalıtsal hastalıklara kapı açılmaktadır denilebilir.
Bu FBKP5 geninin F506 immünosupresif protein bağlayıcı sebebiyle organ nakillerinde ihtiyaç duyulan etkisi ancak epigenetik etkilerle değişmemiş FKBP5 genleri ile mümkün olacağından, bu gendeki değişimlerin, Organ reddini önlemek amaçlı üstüne çalışılması gereken bir nokta gibi görünüyor.
Bedenin stress cevabı kalıtsal olmak zorunda değildir. Epigenetik bizlere yeni gen kodlarının eklenmesinin ve yeniden oluşturulabilmesinin mümkün olduğunu gösteriyor.
Yani sağlığın kalıtsal formlarının mümkün olduğunu bizlere gösteren bir alan epigenetik alanı.
Son olarak;
Sesler ve titreşimlerin, duyulabilir, işitilebilinir ve hissedilip, görülebilir olan şok ve optik titreşim bantlarında bunu başarmak mümkündür. Kortizol metabolizmasına kana salınan hormonlar yolu ile müdahale edilebilme imkanı olduğuna inanıyorum. İlaçlar dışında da!
Nasıl başarılabilineceğine dair görüşlerimi sonraki paylaşımlarda açıklayacağım.
Çıkış noktam dokuların ve biyolojik sistemlerin ısı enerjisi yoluyla da aktive olmaları yanında moleküller arasında atomik düzeyde de gerçekleşen bir resonans alanı söz konusu,
Yani;
1-Metabolizmanın düzenleyici dengesi ve gen ekspresyonunun temelinde ISI ALIŞVERİŞİ durmaktadır.
2-Konunun diğer odağında ise Vander Waals (hidrojen bağları) ve elektron (kovalent bağlar) düzeyinde rezonans

Kuantum alandaki görüntüleme teknikleri artık hedefi büyüterek film üzerine düşürmek şeklinde yapılamayacak bir noktaya gelecek şekilde hızlanmış titreşimlerin alanında yer alıyor...
Bu sebeple Elektron hızlandırıcı manyetik mikroskop adı verilse de aslında PARÇACIK HIZLANDIRICI mantığıyla topografik görüntüleme ile yakalanabiliyor organ doku ve eklemlerin rezonans cevapları.
Single State Foton Hali 10¹² ile 10¹⁴ fotonu sn içerisinde tek bir yönde gönderebilme yetisine sahip adeta tabanca gibi işleyen bir sistemin icadını gerekli kıldı ve bunu başaranlar Mühendis Fizikçilerdir dünyada..
Neyse devam edelim ve konunun özü şu-- Bu arada sadece meraklısına yazıyorum ve gerçekten ilgi duyan 3 - 5 yürek bulmak bile kıymetli olduğu için araştırmalarımı buraya not düşüyorum...
Çokları nikepro tayt giydimi giymedi mi o alanlarda dolansın dursun..Bu notum anlayanlara... ya da anlamayanlara!!!!
ÖZETLE
Kemik ve eklem bölgelerinin rezonans cevapları doku ve organlara göre misli düzeyde yüksek olması Kuantum bilincin bir başka bakış açısını yansıtmakta olduğuna inanıyorum.
Konu Tsuba üniversitesi orjinli yayınlanıyor.
fyi kanka🥰
-----------
Imaging techniques in the quantum field are now in the field of accelerated vibrations to a point where it cannot be done by enlarging the target and dropping it on the film...
For this reason, although it is called Electron Accelerator Magnetic Microscope, the resonance responses of organ tissues and joints can actually be captured by topographic imaging with the logic of Particle ACCELERATOR.
Single State Photon State necessitated the invention of a system that works like a gun, capable of sending 10¹² to 10¹⁴ photons in a single direction within a second, and those who achieved this are Engineer Physicists in the world.
Anyway, let's continue and the gist of the subject is this-- By the way, I am writing only to those who are interested and since it is valuable to find even 3-5 hearts that are truly interested, I am writing down my research here...
Let many people wander around those areas whether they are wearing Nikepro tights or not.. This is my note for those who understand... or those who don't
Single State Foton Hali 10¹² ile 10¹⁴ fotonu sn içerisinde tek bir yönde gönderebilme yetisine sahip adeta tabanca gibi işleyen bir sistemin icadını gerekli kıldı ve bunu başaranlar Mühendis Fizikçilerdir dünyada..
Neyse devam edelim ve konunun özü şu-- Bu arada sadece meraklısına yazıyorum ve gerçekten ilgi duyan 3 - 5 yürek bulmak bile kıymetli olduğu için araştırmalarımı buraya not düşüyorum...
Çokları nikepro tayt giydimi giymedi mi o alanlarda dolansın dursun..Bu notum anlayanlara... ya da anlamayanlara!!!!
ÖZETLE
Kemik ve eklem bölgelerinin rezonans cevapları doku ve organlara göre misli düzeyde yüksek olması Kuantum bilincin bir başka bakış açısını yansıtmakta olduğuna inanıyorum.
Konu Tsuba üniversitesi orjinli yayınlanıyor.
fyi kanka🥰
-----------
Imaging techniques in the quantum field are now in the field of accelerated vibrations to a point where it cannot be done by enlarging the target and dropping it on the film...
For this reason, although it is called Electron Accelerator Magnetic Microscope, the resonance responses of organ tissues and joints can actually be captured by topographic imaging with the logic of Particle ACCELERATOR.
Single State Photon State necessitated the invention of a system that works like a gun, capable of sending 10¹² to 10¹⁴ photons in a single direction within a second, and those who achieved this are Engineer Physicists in the world.
Anyway, let's continue and the gist of the subject is this-- By the way, I am writing only to those who are interested and since it is valuable to find even 3-5 hearts that are truly interested, I am writing down my research here...
Let many people wander around those areas whether they are wearing Nikepro tights or not.. This is my note for those who understand... or those who don't

Duygular iyileştiriyor ya da hasta ediyor...
bu çok farkında olduğumuz bir konu...
ancak senkronize sinyallerin müzikal olması konusu ayrı bir konu, uyaran niteliğindeki senkronize sinyallerin nöral ve dokusal yolakları kritize ederek sinyal yollarını dengelemesi bir başka konu...
Ve sadece moleküler biyoloji değil de daha derine Kuantum Biyolojik araştırma alanlarında cevaplar bulunabiliyor...
10‐¹² sn ömrü olan ve 74 Picometre uzunluğunda ve bir hidrojen bağının dünyasında zaman ve titreşim senkronizasyonu düşünüldüğü gibi değil...
Bu dediğime en yakın örnek çizgifilm tadındaki antman ve kuanta alan ile ilgili filmde çok belirgin...
O dünyanın kuralları başka..
iletkenler süper iletkene dönüşüp manyetik alan kabul etmez hale geldiklerinde uçan daire teknolojisini bize hatırlatıyorlarken, -273 K sıcaklık düzeyinde ise madde sonsuz dalga formuna bürünüyor.
Aynı hal değişimlerinde su hafiflerken, ses bilgi ve kütle taşır hale geliyor vs.
Düşünmek istersen oldukça keyifli bir alan.
-------------
Emotions either heal or make sick...
This is an issue we are very aware of...
However, the issue of synchronized signals being musical is a separate issue, and the fact that synchronized signals that act as stimuli balance the signal pathways by criticizing the neural and textural pathways is another issue...
And answers can be found not only in molecular biology but also in the deeper fields of Quantum Biological research...
In the world of a hydrogen bond with a lifespan of 10-¹² seconds and a length of 74 Picometers, time and vibration synchronization are not as thought...
The closest example to what I'm saying is very evident in the cartoon-like movie about training and quanta field...
The rules of that world are different...
When conductors turn into superconductors and no longer accept magnetic fields, they remind us of flying saucer technology, while at the temperature level of -273 K, matter takes on an infinite wave form.
In the same state changes, water becomes lighter, sound becomes carrying information and mass, etc.
If you want to think about it, it's a very enjoyable area.
Ve sadece moleküler biyoloji değil de daha derine Kuantum Biyolojik araştırma alanlarında cevaplar bulunabiliyor...
10‐¹² sn ömrü olan ve 74 Picometre uzunluğunda ve bir hidrojen bağının dünyasında zaman ve titreşim senkronizasyonu düşünüldüğü gibi değil...
Bu dediğime en yakın örnek çizgifilm tadındaki antman ve kuanta alan ile ilgili filmde çok belirgin...
O dünyanın kuralları başka..
iletkenler süper iletkene dönüşüp manyetik alan kabul etmez hale geldiklerinde uçan daire teknolojisini bize hatırlatıyorlarken, -273 K sıcaklık düzeyinde ise madde sonsuz dalga formuna bürünüyor.
Aynı hal değişimlerinde su hafiflerken, ses bilgi ve kütle taşır hale geliyor vs.
Düşünmek istersen oldukça keyifli bir alan.
-------------
Emotions either heal or make sick...
This is an issue we are very aware of...
However, the issue of synchronized signals being musical is a separate issue, and the fact that synchronized signals that act as stimuli balance the signal pathways by criticizing the neural and textural pathways is another issue...
And answers can be found not only in molecular biology but also in the deeper fields of Quantum Biological research...
In the world of a hydrogen bond with a lifespan of 10-¹² seconds and a length of 74 Picometers, time and vibration synchronization are not as thought...
The closest example to what I'm saying is very evident in the cartoon-like movie about training and quanta field...
The rules of that world are different...
When conductors turn into superconductors and no longer accept magnetic fields, they remind us of flying saucer technology, while at the temperature level of -273 K, matter takes on an infinite wave form.
In the same state changes, water becomes lighter, sound becomes carrying information and mass, etc.
If you want to think about it, it's a very enjoyable area.

Antioksidan titreşim ne demektir?
Aromatik halkalar ve Triptofan!
Tüm indol türevi moleküllerin ortak noktasıdır Aromatik halka sahibi olmak.
Aromatik halka stabil bir moleküler yapıya sahip manasında kullanılmaktadır. Kimyasal terimdir. Çiçeklerin kokuların aroması ile manasal ilişkisi yoktur.
Kimya bilimindeki aromatik halka En çok benzen molekülü ile ilişkilendirilir ve anlatılır ve örneklendirilir vs.
Buraya kadar geldiysen ve devam etmek istersen,
Stabil yapılı moleküllerin elektronik π-π yörünge sahibi olmasına verilen isim denilebilir şimdilik kolay anlaşılması için.
Yaradılıştaki bilgece yaklaşım bu olsa gerek ancak mucizevi yanına girmek istemiyorum zira *düşünmeden kabul edelimciler* e pişmiş şekilde verince faydası olmuyor bu tarz bakiş açılarını.
Devam edeyim. İnorganik de olsa organik de olsa tüm moleküller atomik düzeyde elektron orbitallerine sahip ve yörüngeler üzerinde ya paylaşım yaparak konjuge oluyorlar ya da bireysel takılmayan devam ediyorlar.
Neyse devam!
Atomik orbitaller 4 açıdan ele alınıyor. Bu arada orbital; olası elektron yörüngeleri manasında kullanılır. Yörünge ise açısal momentum ile ilgilidir ve farklı bir alanda incelenmelidir.
Sıkılmadıysan devam edelim!
*Homokiralite*
Zira elektronların biyolojik sistemlerde spin yönelimlerini kontrol eden bir homokralite konusu var. Kısa adı CISS Effect. Ancak bu sonraki konu.
Devam!
4 orbitalden 2. si π-π orbitalleri olarak adlandırılmış literatürde.
Ve her nasılsa indol türevli bileşik moleküllerin aromatik halkalarındaki bu π-π orbitallerinde ki elektronları paylaşarak kovalent şekilde bağlanıp resonans işletiyorlar.
Ancak ilginç olan şu ki tüm fenilalanin, serotonin, trozin gibi indol türevli moleküllerin sentesleticisi olan triptofan molekülü bu π-π rezonans halkalarının öncüsünü oluşturuyor. Hani bağırsaklarda üretilen hormon serotonin öncüsü olan triptofan (5-HT)
Örnek olarak titreşimler vibrasyon sağlıklı beslenelim ve antioksidan alalım filan derken aslında aromatik halka sahibi olan indol türevli ve π-π rezonans delokalize elektron yörünge bulutlarına sahip molekülleri içeren besinlerden bahsediyoruz.
Şimdilik bu kadar sonra devamı gelecek.
Aromatik halka stabil bir moleküler yapıya sahip manasında kullanılmaktadır. Kimyasal terimdir. Çiçeklerin kokuların aroması ile manasal ilişkisi yoktur.
Kimya bilimindeki aromatik halka En çok benzen molekülü ile ilişkilendirilir ve anlatılır ve örneklendirilir vs.
Buraya kadar geldiysen ve devam etmek istersen,
Stabil yapılı moleküllerin elektronik π-π yörünge sahibi olmasına verilen isim denilebilir şimdilik kolay anlaşılması için.
Yaradılıştaki bilgece yaklaşım bu olsa gerek ancak mucizevi yanına girmek istemiyorum zira *düşünmeden kabul edelimciler* e pişmiş şekilde verince faydası olmuyor bu tarz bakiş açılarını.
Devam edeyim. İnorganik de olsa organik de olsa tüm moleküller atomik düzeyde elektron orbitallerine sahip ve yörüngeler üzerinde ya paylaşım yaparak konjuge oluyorlar ya da bireysel takılmayan devam ediyorlar.
Neyse devam!
Atomik orbitaller 4 açıdan ele alınıyor. Bu arada orbital; olası elektron yörüngeleri manasında kullanılır. Yörünge ise açısal momentum ile ilgilidir ve farklı bir alanda incelenmelidir.
Sıkılmadıysan devam edelim!
*Homokiralite*
Zira elektronların biyolojik sistemlerde spin yönelimlerini kontrol eden bir homokralite konusu var. Kısa adı CISS Effect. Ancak bu sonraki konu.
Devam!
4 orbitalden 2. si π-π orbitalleri olarak adlandırılmış literatürde.
Ve her nasılsa indol türevli bileşik moleküllerin aromatik halkalarındaki bu π-π orbitallerinde ki elektronları paylaşarak kovalent şekilde bağlanıp resonans işletiyorlar.
Ancak ilginç olan şu ki tüm fenilalanin, serotonin, trozin gibi indol türevli moleküllerin sentesleticisi olan triptofan molekülü bu π-π rezonans halkalarının öncüsünü oluşturuyor. Hani bağırsaklarda üretilen hormon serotonin öncüsü olan triptofan (5-HT)
Örnek olarak titreşimler vibrasyon sağlıklı beslenelim ve antioksidan alalım filan derken aslında aromatik halka sahibi olan indol türevli ve π-π rezonans delokalize elektron yörünge bulutlarına sahip molekülleri içeren besinlerden bahsediyoruz.
Şimdilik bu kadar sonra devamı gelecek.

Plasebo denen epigenetik mekanizma biyolojik bir ilk yardım butonu sayılabilir.
Plasebo denen hadise Epigenetik bir fenomen değil de nedir? Acil durum butonu gibi işleyen ve resetlenme yaşatıp ilk başlangiç bilgisini aktive etmek adına mucize gibi görülmemeli.
Gücün sende olduğunu ifade eden genetik hakimiyet. İnsandan saklanan ve kabulden uzağa bakmaya zorlanan konu Plasebo konusu!
Genetiğini yönetme hakimiyeti hücresel düzeyde değişimi sağlayan tek şey.
Öz niyet. Güç sende! Ve içinde!
Plasebo etkisi sözü küçümsenir ve kibirli bir bakış açısının yansıtıldığı bir görüş olarak ele alınırken, epigenetik kavramını endojen yönüyle ele almayı düşünebilenlerin bu yönde gelişkin adım atabilmeleri mümkün olacaktır.
Ancak modern tıbbın gelir kaynakları plasebo ile giderilebilecek bir konu olmadığından Otto Heinrich Warburg'un kanser tabir edilen bozulmuş hücre mekanizmasını regüle edici otofajik iyileşme sürecini bile göz ardı edilmektedir.
Bilerek bir yöne bakmamak niyet içeriyor. Bilinçli ya da bilinçsiz şekilde.
Herşeye sahibiz. Sadece Gerçek insanlık unutuldu.
En basit yöntemlerle enerji elde ediyor iyileşme sağlayabilecek bilgilere sahibiz ancak sadece duruyoruz. Parasal kaynakları köleleştirmek için kullanıyoruz Dünya'ca.
Aslında epigenetik yaklaşımların pek de GERÇEKTEN hayra kullanıldığını söylemek mümkün değil. Heleki nutrigenetik denen yeni bir sektöre dönmeye müsait alan ise bilgiyi analiz ederek faydaya çeviren değil de kime neyi nasıl bilimsel yönleri ile kanıtlayıp da satabiliriz kulvarına hızla giriş sağlamış durumda.
Şu an Dünya'da gerçek iyileşmeyi düşünen ve kanıtlayan bir kurum olmadığına inanmak gerçekçi olmazdı.
Evet vardır. Kolay enerji kaynaklarını keşfedip doğal iyileşme yollarını öğretip aktive edecek bilim insanlarında dahil bu gruba.
Ancak Dünya'mızın sağlık alanında kötücül bir inancın cover edilip iyicil gösterilmesi söz konusu.
Tesla ve Hipokratın belini sızlatanlar kadar gözlerini yaşartanlar da var Dünya'da.
Gücün sende olduğunu ifade eden genetik hakimiyet. İnsandan saklanan ve kabulden uzağa bakmaya zorlanan konu Plasebo konusu!
Genetiğini yönetme hakimiyeti hücresel düzeyde değişimi sağlayan tek şey.
Öz niyet. Güç sende! Ve içinde!
Plasebo etkisi sözü küçümsenir ve kibirli bir bakış açısının yansıtıldığı bir görüş olarak ele alınırken, epigenetik kavramını endojen yönüyle ele almayı düşünebilenlerin bu yönde gelişkin adım atabilmeleri mümkün olacaktır.
Ancak modern tıbbın gelir kaynakları plasebo ile giderilebilecek bir konu olmadığından Otto Heinrich Warburg'un kanser tabir edilen bozulmuş hücre mekanizmasını regüle edici otofajik iyileşme sürecini bile göz ardı edilmektedir.
Bilerek bir yöne bakmamak niyet içeriyor. Bilinçli ya da bilinçsiz şekilde.
Herşeye sahibiz. Sadece Gerçek insanlık unutuldu.
En basit yöntemlerle enerji elde ediyor iyileşme sağlayabilecek bilgilere sahibiz ancak sadece duruyoruz. Parasal kaynakları köleleştirmek için kullanıyoruz Dünya'ca.
Aslında epigenetik yaklaşımların pek de GERÇEKTEN hayra kullanıldığını söylemek mümkün değil. Heleki nutrigenetik denen yeni bir sektöre dönmeye müsait alan ise bilgiyi analiz ederek faydaya çeviren değil de kime neyi nasıl bilimsel yönleri ile kanıtlayıp da satabiliriz kulvarına hızla giriş sağlamış durumda.
Şu an Dünya'da gerçek iyileşmeyi düşünen ve kanıtlayan bir kurum olmadığına inanmak gerçekçi olmazdı.
Evet vardır. Kolay enerji kaynaklarını keşfedip doğal iyileşme yollarını öğretip aktive edecek bilim insanlarında dahil bu gruba.
Ancak Dünya'mızın sağlık alanında kötücül bir inancın cover edilip iyicil gösterilmesi söz konusu.
Tesla ve Hipokratın belini sızlatanlar kadar gözlerini yaşartanlar da var Dünya'da.

Titreşim var ise iletişim vardır denilebilir. Moleküler Epigenetik değişimleri GÜNEŞ tetikliyor demek yanlış olmaz.
Wander Vaals isimli H± iyonu bağları ile e- elektron bağlarının eV cinsinden kimyasal dilde taşıyabileceği bir yük vardır. Genelde insan ve hayvan ORGANİK moleküllerinde 10 eV - 25 eV civarında bir rezonans sınırı söz konusu ediliyor.
Bu şu manaya geliyor basitçe; fazlaca radrasyon veya fazlaca ısı ile bu sınır aşıldığında organik moleküllerin bağını oluşturan WV İle KOVALENT bağlar bozuluyor denilebilir.
Buna mikro organizmaların da enzimatik etkisini de katacak olursak bozunma hızlıca olur.
Neyse konu derin ve devam edelim.
Yazdıklarımı okuyan olup olmadığı konusunda zaman zaman boşluğa konuşuyorum duygusunu çok yaşama sebeplerinden bir tanesi de öncelikle bir mühendis olarak temel biyofizik ve biyoloji eğitimlerimle pek de bakılmayan alanlara ilgi duyuyor olmam galiba.
Eğer OKUYORSAN ve fikrin oluşuyorsa rezone olabiliyoruz denilebilir.
Zira ülkemizde temel bilimlerin yerini malum anlayışlar yer almış durumda.
Devam edelim!
İnorganik moleküllerin organik olma yani organizmaya dönüşerek sistemsel işleyen komplex yapılara dönüşme sebebi güneş ISI ve IŞIĞI olmalı.
Başlangıç Tesla fizik anlayışı bunu öngörüyor. Ancak ısının ve ışığın iyonize eden parçacık mı yoksa iyonize etmeyen dalga fonksiyonlu mu etkisi olduğunu moleküllerin MANYETİK alanının sebep olduğu moleküler yönelim seçiyor.
Dünya ile bağlantımız bu olsa gerek.
Sol kiral AMİNO asitler ile sağ kiral makro-moleküller. (Kendime not; bu konuda da yazı hazırladım)
Ya da Çift sarmal RNA'ya sebep olabilecek bilinmeyen bir TİTREŞİM ve iletişim alanı. (Bu konuda da yazı hazırladım)
Her türlü metilasyon, asetilasyon ubikutinasyon, proteaz işlemi ve adını bilemediğimiz çoğu enzimatik düzenleyici işlemler ISI ve IŞIK yolu ile vander walls bağlarına ya da Kovalent bağlara aktarılmakta.
üst bilinç kavramını mucize gibi bakmadan doğal bir yaradılış hadidesi gözü ile HAYRAN olarak takip etmek yeterli.
Titreşim varsa İLETİŞİM vardır.
Bu şu manaya geliyor basitçe; fazlaca radrasyon veya fazlaca ısı ile bu sınır aşıldığında organik moleküllerin bağını oluşturan WV İle KOVALENT bağlar bozuluyor denilebilir.
Buna mikro organizmaların da enzimatik etkisini de katacak olursak bozunma hızlıca olur.
Neyse konu derin ve devam edelim.
Yazdıklarımı okuyan olup olmadığı konusunda zaman zaman boşluğa konuşuyorum duygusunu çok yaşama sebeplerinden bir tanesi de öncelikle bir mühendis olarak temel biyofizik ve biyoloji eğitimlerimle pek de bakılmayan alanlara ilgi duyuyor olmam galiba.
Eğer OKUYORSAN ve fikrin oluşuyorsa rezone olabiliyoruz denilebilir.
Zira ülkemizde temel bilimlerin yerini malum anlayışlar yer almış durumda.
Devam edelim!
İnorganik moleküllerin organik olma yani organizmaya dönüşerek sistemsel işleyen komplex yapılara dönüşme sebebi güneş ISI ve IŞIĞI olmalı.
Başlangıç Tesla fizik anlayışı bunu öngörüyor. Ancak ısının ve ışığın iyonize eden parçacık mı yoksa iyonize etmeyen dalga fonksiyonlu mu etkisi olduğunu moleküllerin MANYETİK alanının sebep olduğu moleküler yönelim seçiyor.
Dünya ile bağlantımız bu olsa gerek.
Sol kiral AMİNO asitler ile sağ kiral makro-moleküller. (Kendime not; bu konuda da yazı hazırladım)
Ya da Çift sarmal RNA'ya sebep olabilecek bilinmeyen bir TİTREŞİM ve iletişim alanı. (Bu konuda da yazı hazırladım)
Her türlü metilasyon, asetilasyon ubikutinasyon, proteaz işlemi ve adını bilemediğimiz çoğu enzimatik düzenleyici işlemler ISI ve IŞIK yolu ile vander walls bağlarına ya da Kovalent bağlara aktarılmakta.
üst bilinç kavramını mucize gibi bakmadan doğal bir yaradılış hadidesi gözü ile HAYRAN olarak takip etmek yeterli.
Titreşim varsa İLETİŞİM vardır.

Bilim ve spritualizmanın kayıp halkası >>>Perispiri (Ektoplazma)
Bedri Ruhselman ekolünden yetiştiğimi söylemem lazım.
Zira kulaktan duyma değil de bizzat içinde bulunduğum trans medyumlu görüşmeler, yazı ve görsel iletişim kuran medyumik insanlarla 90'larda çokça iletişim içerisinde olduğumdan Spritualizmanın geçmişine tarihçe ve bilgi olarak oldukça hakimim.
Ancak günümüz bilimselliğinin içerisinde bir Mühendis - Besteci ve yazar olarak kendimi TEMEL BİLİMLER açısından daha iyi ifade edebildiğime inandığım için bu modern düşünce kalıpları içerisinde kalmak daha mutlu ediyor beni.
Bu bakışla spritualizmanın yeterli önemini görmediğine hatta şarlatanlık olarak görüldüğünü de gözlemliyoruz.
Açıkçası her konunun şarlatanı var.
Yalandan makalesini parayla yayınlatan Bilimadamı da bu şarlatanlığa dahildir.
Ya da rüşvet alan politikacı, ya da sigara ve asitli içecek üreten bilincin insan sağlığını hiçe sayan hareketleri de aynı şarkatanlığın bir parçasıdır.
Bu sebeple spritualizma aracılığı ile Dünya'ya sunulduğuna inandığım Bedensel Ektoplazma veya Perispiri maddesi konusu dikkate alınmamıştır.
Bu sebeple spritualizmanın genetik bilimi ile kopuk halkasını anlatmaya çalışacağım. Muhtemelen bu yazıya sığmaz. 2. Bir yazı hazırlayacağım sanırım.
Devam! .
Allan Kardec isimli asıl adı "Hippolyte Leon Denizard Rivail* asıl adlı eğitimcinin 1930'lara değin getirdiği sprit ve tutarlı deneyler vasıtası ile başlayan ektoplazma deneyleri insan bedeninin yaşam enerjisin temelini oluşturan perispiri isimli bir maddeyi oluşturabildiğini ve ağız burun kulak gibi bölgelerden trans altında yayımlayabildiğini tespit etmiş tüm çalışmalar sümen altı edilip kurulmuş özel üniversite kürsüleri vasıtası ile şarlatan ilan edilmişlerdir.
Su ile ilgili açıklamalı ve deneysel çalışmalarından ötürü neredeyse aynı kötüleme altında kalan Jaques Benenviste de aynı kötüleme karalama bilincine maruzkalmış görünüyor.
Spritualizma ile gelen bilim ve ruh ilimi arasındaki köprüleri bir şekilde yokmuş sayıp yıktıklarından dolayı Tüm biyolojik nedenlerin altındaki asıl sebepleri PLASEBO deyip geçmek ve küçümsemek de aynı kibrin sonucudur.
Devam edeceğim.
Zira kulaktan duyma değil de bizzat içinde bulunduğum trans medyumlu görüşmeler, yazı ve görsel iletişim kuran medyumik insanlarla 90'larda çokça iletişim içerisinde olduğumdan Spritualizmanın geçmişine tarihçe ve bilgi olarak oldukça hakimim.
Ancak günümüz bilimselliğinin içerisinde bir Mühendis - Besteci ve yazar olarak kendimi TEMEL BİLİMLER açısından daha iyi ifade edebildiğime inandığım için bu modern düşünce kalıpları içerisinde kalmak daha mutlu ediyor beni.
Bu bakışla spritualizmanın yeterli önemini görmediğine hatta şarlatanlık olarak görüldüğünü de gözlemliyoruz.
Açıkçası her konunun şarlatanı var.
Yalandan makalesini parayla yayınlatan Bilimadamı da bu şarlatanlığa dahildir.
Ya da rüşvet alan politikacı, ya da sigara ve asitli içecek üreten bilincin insan sağlığını hiçe sayan hareketleri de aynı şarkatanlığın bir parçasıdır.
Bu sebeple spritualizma aracılığı ile Dünya'ya sunulduğuna inandığım Bedensel Ektoplazma veya Perispiri maddesi konusu dikkate alınmamıştır.
Bu sebeple spritualizmanın genetik bilimi ile kopuk halkasını anlatmaya çalışacağım. Muhtemelen bu yazıya sığmaz. 2. Bir yazı hazırlayacağım sanırım.
Devam! .
Allan Kardec isimli asıl adı "Hippolyte Leon Denizard Rivail* asıl adlı eğitimcinin 1930'lara değin getirdiği sprit ve tutarlı deneyler vasıtası ile başlayan ektoplazma deneyleri insan bedeninin yaşam enerjisin temelini oluşturan perispiri isimli bir maddeyi oluşturabildiğini ve ağız burun kulak gibi bölgelerden trans altında yayımlayabildiğini tespit etmiş tüm çalışmalar sümen altı edilip kurulmuş özel üniversite kürsüleri vasıtası ile şarlatan ilan edilmişlerdir.
Su ile ilgili açıklamalı ve deneysel çalışmalarından ötürü neredeyse aynı kötüleme altında kalan Jaques Benenviste de aynı kötüleme karalama bilincine maruzkalmış görünüyor.
Spritualizma ile gelen bilim ve ruh ilimi arasındaki köprüleri bir şekilde yokmuş sayıp yıktıklarından dolayı Tüm biyolojik nedenlerin altındaki asıl sebepleri PLASEBO deyip geçmek ve küçümsemek de aynı kibrin sonucudur.
Devam edeceğim.
bottom of page